Çocuklukta Duygusal İhmal, Yaşam Boyu Hatalarınıza Nasıl Yol Açar?

Çev. Doç. Dr. Aylin Demirli Yıldız

Orjinal metin: Jonice Webb, Ph.D. Psychology Today

Çocuklukta duygusal ihmalle büyüdüğünüzde, bilinçsizce duygularınızın önemli olmadığını öğrenirsiniz. Aileniz bunu size doğrudan söylemez. Bunun yerine, ilgilerine, onaylarına ve şefkatlerine ihtiyaç duyduğunuz anlarda duygularınızı önemsemez ve görmezden gelirler.

 

Oysa duygularınızın önemsiz olduğu inancı tamamen yanlıştır. Duygular gerçektir ve herzaman iyi olana yöneliktir. Yaşam boyunca size rehberlik etmek için içinizde yaşarlar. Sizi korurlar, motive ederler ve sizi daha içten bir benliğe bağlarlar. Duygularınızın aleyhinize işlediğine -anlamsız, işe yaramaz ya da külfetli olduklarına- inandığınızda, savunmasız bir duruma düşersiniz.

 

Duygularınızı önemsememek, güvenmemek veya korkmak sizi hayatınızın neredeyse her alanında geride tutar. İlgi alanlarınız karartılmış olur, kararlarınız ve fırsatlarınız netliğini kaybeder ve ilişkileriniz tatmin edici olmaz. Çocuklukta duygusal ihmal, sizi hayatınızda istemeden aynı, kalıplaşmış hataları tekrar tekrar yapmaya yönlendirir.

 

Duygusal Olarak İhmal Edilen Kişilerin Altı Yaygın Hatası

 

  1. Kendinizi kusurlu olarak etiketlersiniz.

 

Çevrenizdeki insanların sizde olmayan bazı tarif edilemez niteliklere sahip olduğunu hissedebilirsiniz. Belki de başkalarının kim oldukları konusunda nasıl bu kadar tutkulu, neşeli veya kendinden emin göründüğüne şaşırmışsınızdır. Kendinizle başkaları arasında gördüğünüz fark, onların duygu dolu bir yaşam sürmeleridir. Ama işin sırrı şu: Duygusal olarak ihmal edilmiş olmak, duygularınızın artık var olmadığı anlamına gelmiyor. Hala içinizdeler, onaylanmayı bekliyorlar. Onları ne kadar çok tanır ve anlarsanız, kendinizi o kadar az yersiz hissedersiniz.

 

Yaptığınız Ömür Boyu Hata: Kusurunuzu görmesinler diye başkalarını uzakta tutma eğilimindesiniz.

 

  1. Diğer insanlara karşı kendinizi sorumlu hissedersiniz.

 

Duygular tarafından yönlendirilmek üzere yaratıldığımız için ve kendi duygularınızı dinlemediğiniz için, diğer herkesin duygularına özellikle uyum sağlıyorsunuz. Dikkatinizin bir kısmını kendi duygularınıza kaydırırsanız, kısa sürede diğer insanlara karşı daha az sorumlu hissettiğinizi ve kendinize daha fazla güvendiğinizi ve kendinizin farkında olduğunuzu görürsünüz.

 

Hayat Boyu Yaptığınız Hata: Ne hissettiğinizi, istediğinizi ve neye ihtiyacınız olduğunu fark etmeyerek, başkaları için bir şeyleri düzeltmeye çalışarak kontrol edilemeyeni kontrol etmeye çalışıyorsunuz.

 

  1. İhtiyaç duymamak için kendinizi zorluyorsunuz.

 

Her şeyi kendi başınıza yapabileceğinize ve yapmanız gerektiğine kesinlikle inanıyorsunuz. Nasıl duygularınızı hissetmek zayıf hissettiriyorsa, yardım istemek de sizin için zayıf hissettiriyor. Ancak duygularınızı tanımlamaya başladığınızda, ele almaya değer ihtiyaçlarınız olduğunu fark edebilirsiniz.

 

Yaptığınız Ömür Boyu Hata: Tıpkı başkalarının duygularına yaptığınız gibi, başkalarının ihtiyaçlarını kendi ihtiyaçlarınız yerine karşılarsınız. İsteklerinizi ve ihtiyaçlarınızı, bunu yapmanın sizin yararınıza olacağı durumlarda nadiren ifade edersiniz.

 

  1. Duygularınız başkalarına yük oluyormuş gibi davranırsınız.

 

Duygularınızı “istenmeyen” olarak gördüğünüz için, başkalarının da onları külfetli olarak gördüğünü varsayarsınız. Tıpkı içinde büyüdüğünüz duygusal açıdan ihmalkar ortam gibi, başkalarının sizi reddedeceğine veya duygularınızla başa çıkamayacağına inanırsınız. Bu, kendinizi yalnız veya yok sayılmış hissetmenize neden olabilir çünkü duygular, bizi derinden başkalarına bağlayan şeydir.

 

Hayatınız Boyunca Yaptığınız Hata: Kendinizin ve başkalarının onları görmemesini veya hissetmemesini umarak duygularınızı bastırırsınız. Bir şey sizi incittiğinde veya kızdırdığında, kendinizi ve çevrenizdeki insanları korumak için sorun yokmuş gibi davranırsınız.

 

  1. Gerçeğinizi söylemiyorsunuz.

 

Hayat rahatsız edici anlarla dolu. Belki eşiniz duygularınızı incitiyor, patronunuz size bağırıyor ya da arkadaşınız önemli bir konuda sizinle aynı fikirde değil. Bunun gibi şeyler olduğunda, bu güçlü duygular korkutucu ve belirsiz hissettirdiği için sesinizi çıkarmazsınız.

 

Hayatınız Boyunca Yaptığınız Hata: Sorunlar çözülmeden kalır ve hayatınızdaki insanlar gerçek düşüncelerinizi, duygularınızı ve fikirlerinizi bilmekten mahrum kalır. Onlara sizi daha anlamlı bir düzeyde tanıma şansı vermiyorsunuz.

 

  1. Güvenli oynuyorsunuz.

 

Duygularınızla bağlantınızı kestiğinizde, tutkularınız, ilgi alanlarınız, beğenileriniz ve hoşlanmadıklarınız ve hatta anlamlı bulabileceğiniz işler, hobiler veya etkinliklerle de bağlantınız kesilir. Kim olduğunuzdan emin olmadığınız için, içgüdülerinize güvenmeniz ve risk almanız özellikle zordur. Önünüze çıkan fırsatlar heyecan verici olmaktan çok gözünüzü korkutabilir ve bu yüzden onları kaçırırsınız.

 

Hayat Boyu Yaptığınız Hata: Kabul etmeniz gereken fırsatları reddedersiniz. Karar verme becerileriyle mücadele ediyor ve öğrenme ve büyüme fırsatlarını kaçırıyorsunuz.

 

Peki, Nasıl Değişebiliriz?

 

Bunu yapmak için, tüm insanların hata yapabileceğini unutmayın. Çocuklukta duygusal ihmal sizin suçunuz değil; sadece hayatınızı çocukluğunuzda size sunulan hatalı derslere göre yaşıyorsunuz.

 

Yani, kabul etmeliyiz. Duygularınızın önemli olmadığına dair yanlış bir düşünceyle yaşadığınızı kabul edin. Kendi duygularınızın önemli, değerli ve gerekli olduğuna dair daha yeni ve daha doğru bir inancı benimsemeye başlayın. Bu gerçeği kucakladığınızda ve ona göre yaşadığınızda, daha özgün, ilham verici, bağlantılı yaşamınız nihayet bunu takip edebilir.